Hayatimiza Yer Alan Maalesefler
Rabbim in yüce adı ile başlarım
Şöyle bir düşünüyorum da hayatımıza girenleri bundan otuz sene önceki bir mahallelinin bir evinde bir televizyon olurdu o mahalle sakinleri o eve gelip dizileri çizgi filmleri ve programları izlerlerdi hele bir de o evde bir telefon da varsa maddi durumu iyi birisi derlerdi. birde telefonun zır zır öter de karsıdaki size zahmet üç arka sokağınızdaki falan kişi yi çağırır misiniz derlerdi o mahalle sakinlerinde teyzeleri ablaları hep birden otur yemeklerini yerler dia ve daha sonra orda aksam yemeklerini hep birden yaparlar dia evlerine alıp pişirirler ve pişen yemekten komsularına ikramda bulunurlardı.
Onlar şunun çok iyi bilirlerdi “”Komşu su açken yatan bizden değildir. “hadis şerifi paylaşmayı yardımlaşmayı seven bir mahalle sakinleriydi.
Ama simdi bakıyoruz ayrı dairede oturup komşusunun cenazesi oluyor bunu üç ay sonra duyuyor bırak cenazeyi komşusunun ne iş yaptığını adını sanını bile bilmiyor.
Evlenen erkek veya kızlara yârdim ederlerdi gelin yada damattın komşuları olsun ve akrabaları ne eksikleri var diye öğrenip hediye ediyorlardı yeni evlenecek olanlara. Düğünleri de üç gün sokaklarda çalınır yemekler yerlerdi şimdi bakıyoruz da evlenecek kişilerin ne sokak da düğünleri oluyor ne yemek ikramları oluyor salonlar dan yada nikâhtan çıkarıyorlar.
Ben iyi hatırlıyorum babamızın yanında ayaklarımızı uzatıp oturmak büyüklerimiz yemeğe başlamadan yemek yemezdik hele misafir geldiğinde annelerimiz bizlere şöyle gözünün ucu ile batkında çocuklar gelinlik kızlar gibi susardık ve geçer bir köşede otururduk gelen misafir o sofranın bereketi idi bunu bilirlerdi şimdi kilerine bakıyorum da açık dan dan yemek yemeler evin balkonun da kebaplar pişirmeler olan var olmayan var maalesef.
O zamanlarda evlerimiz 1 kat yada 2 katli olurdu anneler olsun ablalar olsun evin üstüne yani (damına) yıkadıkları elbiseleri iplere sererlerdi oda sabahları kimseler görmesinler diye asarlardı birde mahrem olan çamaşırlarını üstüne bir bez örterlerdi şimdikiler ise balkonlarına yıkadıkları çamaşırları öyle bir sermeleri vaki bir mağazayı dolduracak şekilde mahrem olan çamaşırlarını öne sermeden gocunmuyorlar maalesef.
Evlenen gençlere büyüklerimiz bir yastık da kocayın derlerdi simdiler de ise yastıklarımız ikiye ayrıldı.
Eşler arasındaki sıcaklık ve samimiyet kalmadı. O zaman da gelin gelen kizin evde cesedi cikar derlerdi bu zaman ise en ufak bir tartışmaların da bu evlilik burada biter diyorlar bir ekmeği bir tabakta pişen yemeği yerlerdi şimdi ise bırak bir tabak da yemeyi 120 parça yemek takımı olmasa sofraya oturmuyorlar maalesef.
Şunu da demeden geçemiyorum aksam yemeğin de herkes sofranın başı nida anne yanında ve çocuklar tahta olan sofra da baba besmele ile başlar dia. Şimdi çocuklarımız yemek yerken bırak oturmayı ayakta yediyoruz maalesef.
Maalesef er elimizde çoğalmadın diye toplum olarak artık kendimize biraz çeki düzen vermenin tam zamanı geldi derim. Cennet vatanımızı toplum ve birey olarak daha güzel bir yerlere getirmek için el ele verip çocuklarımız ve kendimizi düzetmenin tam vakti. Terörün zirve yaptığı şehitler in vefat ettiği bu güzelim vatanın toprağın da kendimiz ve ailemiz i düzeltirsek toplumun da düzeltileceğine eminim.
Rabbim evlatlarımızı kötü ameli insanlardan korusun. Vatanımıza dirlik birlik kardeşlik versin. Allah Şehitlerimiz de rahmet eylesin cennetine nail eylesin YÜCE YARADAN Amin Amin Amin…