Bebegin zihinsel gelisiminde sorun oldugu nasil anlasilir
Çocuklarıyla İlgili Nasıl Hissederler ve Aile Hayatları Nasıl Etkilenir?
Zihin Engeli veya Otizmi olan bir çocuğun dünyaya gelmesiyle, bu çocukların aileleri yepyeni beklenmedik durumlar ve hislerle karşı karşıya kalabilirler. Amacımız bu tip durumlar yaşayan aileleri rahatlatıp akıllarında olabilecek sorulara cevap bulabilmektir. Fakat bu sorulara cevap bulmadan önce, çoğunlukla birbiriyle karıştırılan zihin engeli ve otizm durumlarını açıklamak önemlidir.
Zihin Engeli (Mental Retardasyon) Ve Otizm Arasındaki Fark Nedir?
Zihin Engeli Olan Çocuklar (Aşağıda belirtilen belirtiler, zihin engelinin şiddetine göre değişiklik gösterebilir):
Zihin engeli (yetersizliği) olan çocukların problemleri ya biyolojik ya da nörolojiktir.
Kaba ve ince motor becerilerinde problem yaşarlar.
Bilişsel gelişimi yaşıtlarından geridir.
Konuşma güçlükleri görülebilir.
Eğer çocuğun ağır zihin engeli varsa kendi öz bakımını yapamaz.
Down Sendromu da genetik olup zihin engeli yelpazesi altındadır. Down Sendromu olan çocuklar da yukarıda maddelenen belirtilere sahiptirler. Fakat onların alıcı dil becerileri daha gelişmiş olabilir.
Otizmi Olan Çocuklar (Tohum Otizm Vakfı, 2009):
Otizmi olan çocukların genelde yaşadıkları problemler sosyal gelişim alanındadır.
Göz kontağı kurmakta zorlanırlar
Söylenenleri işitmiyor gibi davranabilirler.
Çoğu konuda takıntıları vardır. Oyuncağın hep tek bir parçasıyla aynı şekilde oynayabilirler ve tek başına oynamayı tercih edebilirler.
Günlük alışkanlıklarını her gün aynı sırada yapmak isteyebilirler.
Düzen değişikliklerine katlanamayabilirler.
Sosyal alanda problem yaşadıklarından bazı otizmi olan çocuklar konuşmakta güçlük çekebilirler.
Bir kelimeyi tekrar tekrar (ekolali) ve alakasız bir ortamda söyleyebilirler.
***Bazı çocuklarda Otizm ve Zihin Engeli bir arada görülür. Aynı zamanda çok nadir de olsa bazı çocuklarda Down Sendromu ve Otizm beraber olabilir.
Ebeveynler Çocuklarının Zihin Engelli veya Otizmi Olduğunu Öğrendiğinde Neler Hissedebilirler?
Ebeveynlerin bebekleri doğduğunda ilk tepkileri: “Bu durum bizim başımıza gelemezdi”, olup durumu inkâr edebilirler. Aynı zamanda ebeveynler, enerjilerini çocuklarının durumunu “düzeltmek” için harcarlar.
Ebeveynler inkâr etmenin bir faydası olmadığını görünce, bu hisler yerini kızgınlığa devredebilir. Ebeveynler “Neden bizim başımıza geldi?” diye içinde bulundukları durumu sorgulamaya başlayabilirler. Bazen bir suçlu arayabilirler. Bir müddet enerjilerini, çocuklarının zihin engelli doğmasındaki suçluyu aramaya harcayabilirler.
Ebeveynler bu aşamada, pazarlık gerektiren düşüncelere kapılabilirler: “Bebeğimizin durumunu düzeltmek için her şeyi yaparım” veya “Bebeğimizin durumunu düzeltmek için bütün paramı harcarım” gibi.
Ebeveynler artık çocuklarının durumunun kesinliğini anlarlar. Bundan dolayı, anne ve babalar sessiz kalabilir; kimseyi görmek istemeyebilir. Bu durumda uzun zamanlı ağlayabilirler. Bu aşamada özellikle loğusa dönemindeki annelere dikkat edilmelidir. Çünkü yeni anne, halk dilinde “loğusalık hüznü” veya “annelik hüznü” olarak geçen doğum sonrası depresyonu geçirebilir. Bu dönemde, annenin aile fertlerinden yardım görmesi önemlidir. Aile büyükleri, bu dönemde bebekle ilgilenmeli ve bebeği doğal olarak ihtiyaç duyduğu sıcaklık ve şefkatten mahrum bırakmamalıdırlar.
Ebeveynler artık durumun gerçekliğini kavrarlar ve huzura ererler. “Her şey iyi olacak ve gereken neyse bebeğimiz için onu sağlayacağız” diye düşünmeye başlarlar. Bu noktada ebeveynler bebeklerinin durumuyla ilgili bilinçlenmeye başlarlar.
***Bu aşamalar, otizmi olan çocukların anne ve babalarında, çocuklar bir ile üç yaş arasındayken yaşanabilir. Bunun sebebi otizm tam anlamıyla, çocuk üç yaşındayken teşhis edilir ve belirtiler bir yaşından itibaren görülmeye başlanabilir (belirtiler çocuğun bebeklik zamanındaki göz temasının azlığı ve annesiyle olan ilişkisinden (kucağa alınmaktan hoşlanmayabilir) de tahmin edilebilir. Fakat çocuğun bir ile üç yaş arasındaki belirtileri teşhis koyma yolunda daha etkilidir).
Aynı zamanda, ebeveynler çocuklarının farklılıklarından dolayı kızgınlık, öfke, üzüntü ve suçluluk hissedebilirler. Engeli olan çocuklar, diğer çocuklara göre daha farklı bir bakıma ihtiyaç duyarlar ve bu durumun ortaya çıkardığı zorluklar ebeveynlerde stres ve kaygı yaratabilir. Bu hisler düzenlenemezse ebeveynler suçluluk hislerini ve öfkelerini kontrol etmekte güçlük çekebilirler (Demirkollu, 2009).
Aile Hayatı
Ailelerin zihin engeli ve otizmi olan çocuklarına uygulaması/uygulamaması gereken davranışlar:
Ebeveynlerin hatırlaması gereken en temel kural, çocukları “farklı” olsa bile her çocuk gibi onlarda şefkate ve sevgiye ihtiyaç duyarlar. Ailenin olumlu/olumsuz tutumları çocukların tavırlarını, davranışlarını ve kişilik yapısını oluşturur. Bu durumda çocuklar nasıl yetiştirilmelidir/yetiştirilmemelidir?
Ailelerin YANLIŞ Çocuk Yetiştirme Tarzları
Aile çocuğa, onu şımartacak derecede çok sevgi ve az disiplin verir. Bu tip ailelerde genelde aile bireyleri çocuk adına her şeyi yapar ve onun birey olma haklarını kısıtlarlar. Sonucunda sorumluk sahibi olmayan ve başkalarına bağımlı çocuklar yetişir.
Aile çocuğa az sevgi verir ve aşırı disiplin uygular. Bu tip durumlarda çocuk en küçük hatasında cezaya (fiziksel şiddet: dayak) maruz kalır.
Bazı ailelerde çocuklarına az sevgi ve az ilgi gösterirler. Özellikle bazı zihin engeli olan çocukların aileleri, sırf çocukları özürlü diye çocuğun gelişimini ve eğitimini önemsemezler (Özel Eğitim Sitesi, 2009).
Ailelerin DOĞRU Çocuk Yetiştirme Tarzları
Sevgi ve disiplinin (davranış eğitiminin) çocuklara tutarlı düzeyde aşılanması çok önemlidir.
Anne ve babanın aldıkları kararlar ve tutumları hakkında aynı görüşlere sahip olmaları gerekir. Anne ve baba aynı safta olursa çocuklar sınırlarını bilir ve davranışları düzen içinde olur. Eğer anne, çocuğa davranışı yapmaya izin vermiyorsa baba da aynı şekilde izin vermemelidir. Çocuğunuzun size olan güveninin sarsılmasını istemiyorsanız verdiğiniz sözü tutacaksınız veya tutamayacağınız bir söz vermemelisiniz (Özel Eğitim Sitesi, 2009).
Zihin engeli veya otizmi olan çocukların kardeşleri, ablaları ve ağabeyleri kardeşleri hakkında ne hissederler?
Ailenin var olan çocukları yeni bir kardeşin aileye katılmasıyla heyecan, mutluluk ve kıskançlık hissedebilirler. Bazı durumlarda çocuklar yeni gelen kardeşi istemiyor olabilir. Diğer taraftan aileye katılan kardeş “farklı” olunca, çocuklar karmaşık hisler hissedebilirler. Ebeveynler kendi yaşadıkları duygu seli içinde bazen zihin engeli veya otizmi olan çocuklarının abla veya ağabeylerinin neler hissedebileceklerini düşünmeyi ve onlara durumu açıklamayı unutabilirler. Oysa ailenin önceki çocukları da yukarıda anlatılan hisleri yaşayabilirler.
Abla ve Ağabeylerin Hisleri ve Davranışları:
Yukarıda ebeveynler için anlatılan hislerin çoğunu yaşayabilirler. Kendilerini suçlu hissedip, neden bizim başımıza geldi diye sorgulayabilirler.
Anne ve baba yeni gelen bebekle ilgilendiği ve durumu algılamaya çalıştığından, kendilerini hiçe sayılmış ve ilgisiz kalmış hissedebilirler.
Çok fazla sorumluluk yüklenmiş hissedebilirler.
Kendilerini ikinci plana atılmış hissedebilirler.
Önceden kazanılmış becerileri gerileyebilir (Örneğin: Çocuğun tuvalet eğitimi varsa, bir anda altına yapmaya başlayabilir).
Okula gidiyorlarsa derslerinde dikkatsizlik, başarısızlık ve dalıp gitmeler görülebilir.
İçe kapanıklık ve utangaçlık yaşayabilirler.
Aileleri nasıl davranmalıdır?
Ebeveynler çocuklarının yaşına göre anlayacakları bir dilde kardeşlerinin durumunu onlara açıklamalıdır.
Ebeveynler onlarında hislerine kulak verip, bunları hissetmenin yanlış olmadığını onlara belirtmelidirler.
Ebeveynler, bir süre kardeşlerine fazladan ilgi göstermeleri gerektiğini ve bunun sebeplerini anlatmalıdırlar. Aynı zamanda abla ve ağabeylerin yardımlarının anne ve baba için ne kadar önemli olabileceğini anlatmalıdırlar.
Ebeveynler, onlara ve kardeşlerine eşit davranmaya gayret göstermelidir.
Ebeveynlerin, onların da ihtiyaçlarını göz ardı etmemeleri gerekir.
Ebeveynler onlara duygusal yük yüklememelidir.
Zihin Engeli veya Otizmi olan Çocuklardan Sonra Aileye Katılan Kardeşler:
Bu çocuklar aileye sonradan katıldığından hep abla/ağabeyinin durumunu bilerek ve kabullenerek büyürler. Anne ve babaları bu çocuklara çok fazla hayati yatırım yapar ve ellerinden gelen her imkânı vermek isterler. Genelde gelecekte zihin engeli veya otizmi olan abla/ağabeylerine bakacak kişiler olarak görülürler ve yüklenilirler. Bu sebeple çoğu zaman kendileri üstünde oluşturulan beklentilerin yükünü ve abla veya ağabeyine karşı olan sorumluluklarını hissederler.
Aileleri nasıl davranmalıdır?
Ebeveynler yeni doğan çocuklarına hayati yatırım yapıp onları duygusal bir yükün altına sokmamalıdır.
Ebeveynler bütün çocuklarına eşit davranmalıdır ve kardeşler arasında güçler dengesi (hiyerarşi) çok kullanılmamalıdır.
Ebeveynler ailedeki bütün çocuklarına eşit düzeyde yetiştirme tarzı uygulamalıdır.
Aileler İçin Önemli Öneriler:
Çocuğunuzu kabul edin.
Çocuğa gereken ilgi ve şefkati ona gösterin.
Kendinizi veya başkalarını suçlamayın.
Çocuğunuzdan utanmayın; onunla gezin; arkadaş edinmesine ve oyun oynamasına engel olmayın.
Aşırı derece korumacı olmayın.
Çocuğunuza mutlaka tek başına bir şeyler yapması için şans tanıyın. Öz güvenin gelişmesi için kendi kendine bir şeyler başarması önemlidir.
Çocuğunuzun dış görünüşüne özen gösterin. Saç, el, beden ve giysi temizliğine önem verin.
Başkalarının çocuğunuza acımasını istemiyorsanız, siz de ona acıyarak yaklaşmayın.
Çocuğunuzdan yapabildiğinden fazla bir şey beklemeyin ve başkalarıyla onu karşılaştırmayın.
Ona yeni bir şeyler öğretirken normalden daha yavaş öğreneceğini aklınızdan çıkarmayın ve sabır göstermeye gayret edin.
Çocuğunuza bir şeyler öğretirken sık sık tekrarlamayı unutmayın.
Çocuğunuzun doğru hareket ve becerilerini övmeyi hatırlayın.
Eğer çocuğunuzu herhangi bir davranışından dolayı ödüllendiriyorsanız ya da cezalandırıyorsanız ona açık olarak hangi davranışından ötürü ödüllendirdiğinizi ya da cezalandırdığınızı belirtin.
Ceza olarak asla fiziksel ceza uygulamayın.
Bilgilenmeniz ve ailenizin yeni durumuna alışmak için psikolojik danışmanlık hizmetleri almanız faydalı olur (Özel Eğitim Sitesi, 2009).
Çocuğunuzun ve ailenizin huzuru ve sağlığı için anne ve babanın birbirine vakit ayırıp, birbirine destek olmaları çok önemlidir. Ayrıca, anne ve baba birbirleriyle mutlaka duygu, düşünce ve hislerini paylaşmalıdır.
SON OLARAK UNUTMAYIN Kİ:
Çocuğunuzu içten sevmek
Çocuğunuzu kabullenmek
Erken teşhis konması
Çocuğunuzun durumu hakkında bilgilenmek
Erkenden eğitime başlamak çok önemlidir (Özel Eğitim Sitesi, 2009).
Kaynaklar:
Demirkollu, Ö.K. (2009). Zihin Engelli Çocuğun Doğumu ve Aile. Retrieved 13 Aralık 2009, fromhttp://www.zihinengelliler.com/zihinsel-engelliler/zihin-engelli cocugun-dogumu-ve-aile/pdf .
Özel Eğitim Sitesi. (2009). Retrieved 13 Aralık 2009, fromhttp://www.ozelegitimsitesi.com/tavsiyeler/ailenin-cocuk-gelisimine-etkisi.html.
Tohum Otizm Vakfı. (n.d.). Otizmin Belirtileri. Retrieved 13 Aralık 2009, fromhttp://www.tohumotizm.org.tr/IcSayfa.asp?PageID=10&SubPageID=1.
Hazırlayan:
Melis Zorluuysal
İstanbul Bilgi Üniversitesi Klinik Psikolojisi Yüksek Lisans Programı